(¯`·._.·[KøñÿålïÿïZ]·._.·´¯)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

(¯`·._.·[KøñÿålïÿïZ]·._.·´¯)

.::: - Haydi Konyalılar Buraya - :::.
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Oğuz Abi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 112
Kayıt tarihi : 17/07/07

Oğuz Abi Empty
MesajKonu: Oğuz Abi   Oğuz Abi Icon_minitimeÇarş. Tem. 18, 2007 5:24 pm

OĞUZ ABİ

“Heykeli dikilecek adam”ın heykelini diktik!
Oğuz Aral, her şeyden önce, bir bakıma bizim varlık sebebimiz.
Bize, kendimiz olabilme cesaretini, özgüvenini, hünerini, rotasını ve yordamını öğretti.
Oğuz Aral, çok yönlü bir sanatçıydı. Mim, tiyatro, boks, bağlama, çizgi film, resim,
yazı, satranç, tavla, editörlük... Her yol vardı Oğuz Abi'de. Ancak en önem verdiği
eseri pek tabii ki çoğumuzun içinde yetiştiği, çoğumuzun da hâlâ doğal rehber
edindiği Gırgır dergisiydi.
Oğuz Abi, dergimiz Penguen'e Gırgır'ın torunu olarak bakıyordu.
Öyle ki ilk sayı yayınlanır yayınlanmaz met üst'e bir kutlama faksı çekmiş ve tüm ekibi
derhal evine davet etmişti. Gırgır zorla ve haksızca elinden alındığından beri,
yıllar boyu süren suskunluğunu Penguen dergisinin çıkışıyla bozmuş ve çocuklarını
dizinin dibinde görmek istemişti. Biz Penguenciler de bu arzuyu emir telakki ettiğimizden,
elimizde matbaadan yeni çıkmış taze ekmek kıvamındaki Penguen'in yeni sayısıyla kapısını çaldık.
Oğuz Aral o bildik, coşkulu ve neşeli haliyle karşıladı bizi. Hoş beş ve ikramdan sonra
dergiyi yere serip elinde bir resim fırçasıyla başladı eleştirmeye.
“Bu karikatür böyle mi çizilir!”
“Bu taramalar ne!”
“Böyle kompozisyon mu olur!”
“Adamın kolu böyle mi çizilir!”
“Bu yazıları büyüteçle mi okuycaz!”
“Bu renkler niye çamur gibi!”
Öyle ki dergi kısa süre sonra Oğuz Abi'nin fırça darbeleriyle tanınmaz hale geldi.
Sonra birkaç saniye durdu; dergiyi buruşturup top yapıp çöp kutusuna fırlattı. Başladı muhabbete.
Az önce esip gürleyen dergici Oğuz Abi gitti, birlikte çalışırken hiç görmediğimiz bir
Oğuz Baba ortaya çıktı.
O gece Oğuz Aral, bizlere sadece mesleki öğütler değil, hayati her konuda tavsiyelerde bulundu.
Ve gece kahkahalarla, kadeh şıkırtılarıyla devam etti.
Oğuz Aral'ın ani ölümü tüm sevenleri gibi biz çocuklarının da elini kolunu bağladı.
Bin yıl yaşayacağını sandığımız sevgili ustamız, biricik “Ovuz Abi”miz artık yoktu.
Dergi için gece gündüz çalışırken, kafamızın bir tarafında da hep Oğuz Abi için neler
yapabiliriz düşüncesi vardı. Onun için kapkalın bir Oğuz Aral kitabı, büsbüyük bir Oğuz Aral sergisi,
uçsuz bucaksız bir Oğuz Aral müzesi... Derken, derken... Onun için ilk olarak kopkocaman,
sepsevimli bir Oğuz Aral heykeli yapmaya karar verdik...
Bu alçakgönüllü (!) düşlerimizden ilk olarak o kopkocaman, o sepsevimli heykelini diktik.
Bu heykeli Penguen çizerlerinden Bahadır Baruter tasarladı, sonra Şekil Heykel Atölyesi'ne gitti;
oradaki arkadaşlarla beraber düşümüzü hayata geçirdi.
Biz, her başımız sıkıştığında varlığını yanıbaşımızda hissettiğimiz ustamızı, bu heykelle bir nevi
Cihangir Parkı'na hava almaya çıkardık. Siz de oralardan geçerken, sevgili Oğuz Aral'ın yanına
uğrayıp yanağından bir makas alırsınız artık. Boyunuz yeterse tabii. Unutmayın o huysuz, aksi,
inatçı ve çok çalışkan adamın içinde kar gibi bir umut ve sevgi saklıydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yuruyavrumyuru.yetkin-forum.com
 
Oğuz Abi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
(¯`·._.·[KøñÿålïÿïZ]·._.·´¯) :: (¯`·._.·[KøñÿålïÿïZ]·._.·´¯) :: YAZILAR :: Diyom ki-
Buraya geçin: